Metropollerde yaşamanın ruhsal açıdan patalojik boyutu

23 Aralık 2009 Çarşamba - Unknown
Aldığınız bir ürünü geri verirken ya da çağrı merkezlerine telefon ederken sinirli gözükmelisiniz ama işyerinizde kibar ve neşeli. Yolun karşısına geçerken yavaşlamayan, üzerinizin yağmurlu havada ıslanmasını sağlayan şöföre bağırmalısınız ama 3 dakika sonra banka ile kredi için görüşme yaparken çok olumlu gözükmelisiniz.

Karakterin gün içinde farklı modlara geçmesi ve çoğu zaman kızgınlığımızın kısa süreli olması aslında ruhsal bir problem. Ve bu problem istesek de istemesek de büyük şehirde hepimizi içine alıyor.

İşte bundan dolayı bazen gülüşmelerin ardından herkes suskunlaşıyor. Çünkü herkesin mutluluk maskesi eriyip düşüyor.

Hiç yorum yok: